KALBİM EGE'DE KALDI

Kalbim Ege’de kalmış derken öyle coğrafi olarak değil elbette. Bir insanda, bir zat’ta, bir başka yürekte, bir başka kişide. Coğrafi durumların canı cehenneme. Denizin, dağın, tepelerin canı cehenneme. Ben bir yürek sevdim, o yürek beni sevmiş gibi yaptı. Ben bir yüreğe taptım, o bana severmiş gibi baktı. Beni sever, bana tapar gibi yaptı iki ay boyunca. Ayrıldığımız ilk gün sevmediğini gösterdi. Coğrafi uzaklığa ihtiyaç duymuş olmalı. Mesafeler, aşılması basit, lanet olası mesafeleri sorun etmiş gibi göründü. Oysa dert sevgiydi, sadece sevgi. Seven insan için mesafelerin önemi yoktur. Zamanın, mekânında öyle. Sevseydi gitmek için bahaneleri olmazdı. Yapamazdı, bu kadar kolay bitiremezdi. Sevgi dedim ya işte, sevgi değildi. Bir boşluk içindeyken buldu beni, bir boşlukta benimle tamamladı kendini. Şimdi başkasına ait olmak için hazır. Bende, benim yüreğimde yaptı bunu üstelik. Benim yüreğimde eski ilişkisini unuttu. Beni yok ederek. Beni sevdiğini söyleyerek, benimle sevişerek, benimle mutluymuş gibi yaparak. Öyle inandırdı ki beni buna indirdim yüreğimin gardını verdim elimle kalbimi ellerine. Sonra ne mi oldu? Gitti. Başkaları için. Onu sevmeyecek, onu incitecek, onu kıracak insanlar için gitti. Onu üzecek, aldatacak, onursuzca davranacak insanlar için gitti. Döner mi bilemem. Ama dönmeyeceğini düşünüyorum, dönmesi için bir nedeni yok. Sevseydi dönerdi, sevmediği için dönmeyecektir. Soğudum, hevesim kaçtı gibi bahanelere sığınan insanlar hiç dönmediler, dönmeyecekler. O yüzden beklemekten vazgeçin ve kimselere güvenmeyin. Güvenmeyin efendim! Yarım kalıyorsunuz böyle. Sizin için ölümü göze alabilecek insanların dışında kimseye güvenmeyin. Bakarken gözlerinin içi gülmüyorsa eğer durmayın o yürekte efendim, orada sizin bir yeriniz yok, yurdunuz yok. Alıp ceketinizi çekip gidin. Çekip gidin ki başka insanlara olan hislerinizi kaybetmeyin.